12 Nisan 2018 Perşembe

Malezya 9 Mayıs’ta seçime gidiyor / 9 May Polling Day in Malaysia

Mehmet Özay                                                                                                                        12.04.2018

Malezya’da nihayet seçim takvimi işlemeye başladı. Bir hafta önce, yani 6 Nisan Cuma günü Başbakan Necib bin Rezzak’ın meclisi lağv etmesinin ardından, seçim komisyonu Malezya’da 14. Seçimlerin 9 Mayıs’ta yapılacağını duyurdu. Seçimde, kayıtlı seçmen sayısı yaklaşık 14.9 milyon olarak açıklandı.

Ülke nüfusunun otuz milyona yaklaştığı dikkate alındığında, nüfusun yarısının en azından potansiyel olarak oy kullanacağı bekleniyor. Seçimlerde genel itibarıyla iki bölge üzerinde derin bir farklılaşma göze çarpıyor. İlki Malay Yarımadası’ndaki 11 eyalet, ikincisi ise Kalimantan (Borneo) Adası’ndaki Sabah ve Sarawak Eyaletleri. 220 sandalyeli federal meclisin yanı sıra, doğu ve batı Malezya’da toplam 13 eyalet meclisi de belirlenecek.

İktidar’ın “bir kez daha”, muhalefetin “ilk defa” dediği seçim
60 yılı aşkın bir süredir iktidarda bulunan Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu’nun (UMNO) ana yapısını oluşturduğu ‘ulusal ittifak’, iktidarını bir beş yıl daha ileriye taşıma amacı ile seçime giriyor. ‘Umut muhalefeti’ adıyla biraraya gelen muhalefet partileri ise, iktidarı ilk kez ele geçirerek tarihi bir değişime imza atmak istiyor.

Bu noktada, muhalefetin 2008 ve 2013 seçimlerinde mecliste ulusal ittifakın üçte ikilik çoğunluğu kırmış olması, bu zafere ramak kaldığının bir işareti olarak okunuyor. Ya da muhalefet böylesi bir umudu son anına kadar koruyarak, geniş kitlelerin beklentisi olduğuna kuşku olmayan siyasi değişimde son noktayı koymaya hazırlanıyor. Neredeyse bir yılı aşkın bir süredir seçim atmosferine girilmesi nedeniyle siyasi partilerin başlattıkları çalışmalar, geçen hafta seçim tarihinin verilmesiyle birlikte ülkenin çeşitli bölgelerindeki seçim faaliyetleri yoğunlaşıyor.

Seçimler öncesinde resmi kampanya süresinin ise on bir gün ile sınırlandırılmış olması, muhalefet tarafından eleştirilmekle birlikte, ülkenin her yönüyle bu seçime kilitlendiğine şüphe yok. Muhalefet, iktidar gücünün sınırlı kampanya süresi gibi benzer ‘seçim politikalarına’ daha önceki seçimlerden alışkın olduğuna zaten alışık. Öyle ki, muhalefet çevrelerinin bu ve benzeri süreçler nedeniyle kitlesel gösteriler düzenlemesine rağmen, bugüne kadar bir değişimin olmadığı da bugünkü durumda açıkça ortaya konmuş oluyor.

“Çok etnik partili” siyasi yapılar ve kökenleri
Çok etnikli, çok dinli bir toplum olmanın getirdiği bazı ‘avantajlar’ kadar, ‘dezavantajlar’ da Malezya siyasal yaşamında kendini ortaya koyuyor. Aynı siyasi bloğun, yani ulusal ittifak’ın, ülkenin bağımsızlığından bu yana iktidar gücünü elinde tutmasına rağmen, aynı zamanda çok partili bir yapının olduğunu unutmamak gerekir.

Söz konusu bu çok partili siyasi ortamda, yukarıda vurgulanan ‘çok etniklilik’ özelliğiyle bağlantılı olarak, örneğin Sabah ve Sarawak bölgesindeki etnik unsurları temsil eden bölgesel siyasi hareketler ve partiler de bulunuyor. Buna, en azından bir dönem Kelantan ve Terengganu ile kısmen Kedah Eyaleti ile sınırlı bir yapılaşma sergileyen ve ardından çeşitli siyasi güçlerin harekete geçmesiyle birlikte ulusal bir nitelik arz eden Kelantan merkezli Malezya İslam Partisi’ni de (PAS) saymak gerekir.

“Bağımsızlığın” belirlediği ‘UMNO’ omurgalı ittifak yapısı
Malay Yarımadası’ndaki diğer etnik partiler ki, -başta Malay Çin Birliği Partisi (MCA) ile Malay Hint Kongresi Partisi (MIC) geliyor- ve diğer bazı görece küçük siyasi partilerin geçen altmış yıllık sürede UMNO ile ittifak kurduklarına tanık olunuyor. Bağımsızlık kökenli bu çok partili siyasi/iktidar ittifak yapısı içerisinde, Sabah ve Sarawak Eyaletleri’nde eyalet temelli siyaset yapan etnik partileri göz ardı edilemeyecek önemde.

Bununla birlikte, Sabah ve Sarawak ile Malay Yarımadası’ndaki etnik partilerin kökenleri ve anlamlarının da farklı olduğuna dikkat çekmek gerekir. Öyle ki, İngiliz sömürge yönetiminin 1957 yılı 30 Ağustos’unda bahşedilen bağımsızlığın şartı olarak üç etnik yapının yani Malay, Çinli ve Hint kökenli siyasi partilerin koalisyonunu zorunlu kılıyordu. Bu önem, bir anlamda ülkenin niçin altmış yılı aşkın bir süredir aynı ‘koalisyon’ bloğu tarafından idare edilmekte olduğuna da ışık tutuyor.

Bu sürecin devamında, Sabah ve Sarawak kökenli etnik partilerin varlığı daha sonraki döneme yani 1963 yılına dayanıyor. Dönemin yani, Soğuk Savaş koşullarının itici ve zorlayıcı bir faktör olarak ortaya çıkmasıyla, Anglo-Sakson dünyanın bölge dizaynındaki belirleyiciliği Kalimantan’daki etnik yapıları Malay Yarımadası’ndaki siyasi yapıya yani, Malezya’ya bağlamasının sonuçlandı. Bu sürecin devamı olarak ise yerli etnik partiler, ‘doğal’ olarak UMNO ile ittifakta yer almakta bugüne kadar devamlılık gösterdi.

Etnik partilerden ulusalcı parti denemelerine
Muhalefet bloğunun da iktidar bloğundakine benzer bir ittifak yapısı sergiliyor. Ancak burada kayda değer bir farkın olduğuna vurgu yapılmalıdır. 2. Dünya Savaşı sonrasında, İngiliz sömürge yönetimi merkezli gelişen ve ülkede bağımsızlığın ardından iktidarı ilk elden belirleyici olacak şekilde etnik yapılar arası koalisyona karşılık, muhalefetin bu yüzyılın başında ortaya koyduğu siyasi yapılaşma örneği ‘kendindelik’ ve ‘sivillik’ çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Bu anlamda, farklı etnik yapıların temsilcisi konumundaki siyasi hareketlerin bir ittifak bloğu oluşturmaları, görece yakın bir döneme dayanıyor. Bu noktada, ülkede etnik temelli parti mücadelelerinin aşılma noktası kabul edilen ve Enver İbrahim ile çevresindeki kadrolar tarafından 2000 yılında başlatılan reform hareketinin, bugüne kadar verdiği mücadele dikkat çekicidir.

Bu süreç, Enver İbrahim üzerinden gündeme taşınan eşcinsel suçlamalar ve hapis cezalarıyla karalanmaya çalışılsa da, hiç kuşku yok ki, ülke modern siyasi tarihi içerisinde önemli bir döneme işaret ediyor. Bununla birlikte, artık bu kadroların biyolojik ömürlerini tamamlamak üzere oluşları, 9 Mayıs’ta yapılacak 14. genel seçimlerin bir anlamda var/yok mücadelesi şeklinde değerlendirilmesine de yol açıyor.

Alternatif siyasal yapılaşma iktidar olacak (mı?)
Bu muhalefet yapısının bir yanda Çin etnik yapısı, öte yanda PAS gibi Malay Müslümanlarını temsil ettiği iddiasındaki yapıyı bir araya getirerek ürettiği ‘Halk Muhalefeti’, siyasal yaşamda sadece sözde veya masada kalan bir çaba olarak gerçekleşmedi. Aksine, 2008 ve 2013 seçimlerinde ülke siyasal tarihinde ilk kez, iktidarın meclistesi üçte iki çoğunluğunu bozan bir siyasi başarı sergiledi.

Bu siyasi başarının, ülkede ‘ulusalcı siyaset’in izleği olabilecek veya bunun sonucu olarak değerlendirilebilecek şekilde, belki de bir araya gelmesi muhtemel görülmeyen kesimlerin birarada nasıl siyaset yapabileceklerini ve birbirleriyle ne denli yakın temas kurabileceklerini ortaya koymasıyla da önem taşıyor.  

Bu bağlamda, 9 Mayıs seçimleri sonuçları ne olursa olsun beş yılda yapılan bir seçim olmanın ötesinde, Malezya’da kökenleri 2. Dünya Savaşı sonrasına uzanan bir dönemin ürünü olan sürecin ne yöne evrilebileceğini göstermesi açısından da önem taşıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder