Mehmet Özay 21.12.2024
Megawati’nin partisinde temizlik harekâtı...
Endonezya Mücadeleci Milliyetçi Partisi (Partai
Demokrasi Indonesia-Perjuangan, PDI-P), genel yönetim kurulu’nda, 16 Aralık
günü alınan kararla, eski başkan Joko Widodo ve iki oğlunu partiden ihraç edildi
Alınan kararın gerekçesi ise gayet açık...
4 Şubat 2024 tarihinde yapılan başkanlık seçimlerinde
sabık başkan Joko Widodo’nun, PDI-P yönetiminin açıkladığı başkan adayını yani,
Ganjar Pranowo’yu desteklemek yerine, Gerindra başkanı Prabowo Subianto’yu önce
sahne arkasından, sonra da açıkça desteklemesi bulunuyor.
Aile temizliği
PDI-P’den yapılana resmi açıklamada, Jokowi ve iki oğlunun
parti siyasi etiğine aykırı hareket etmeleri dolayısıyla ihraçlarına karar
verildiği belirtiliyor.
PDI-P yönetimi, Jokowi’nin yanı sıra, 4 Şubat başkanlık
seçimlerine Prabowo’nun yardımcısı olarak giren ve seçimi kazanan ve şu an
devlet başkan yardımcısı görevini yürüten Gibran Rakabuming Raka ile Medan
belediye başkan yardımcılığı görevini sürdüren damadı Boby Nasution’u da partiden
ihraç etti.
Bir ‘aile temizliği’ gibi gözüken bu durum, son dönemde
Endoneya ulusal siyasetinde yaşanan önemli gelişmelerden biri olarak
değerlendirilmeyi hak ediyor.
Bu önem hem, 2012’den bu yana yaşanan süreç ile hem de,
Suharto’lu yıllara kadar uzanan orta vadeli bir süreci içinde barındırıyor.
PDI-P’de zamanlama
PDI-P içinde bir parti içi temizlik olarak görülen bu gelişme,
Prabowo’nun 20 Ekim’de başkanlık koltuğuna oturmasından ve 27 Kasım’da yapılan
yerel seçimlerin ardından yaşanan, en önemli iç siyasi gelişme olarak dikkat
çekiyor.
PDI-P başkanı Megawati ile sabık devlet başkanı Jokowi’nin
arasının yaklaşık 2022’den bu yana yani, 4 Şubat seçimlerine kadar siyasi
gerginliğe konu olduğu biliniyor.
Söz konusu bu gerginlik, bugün Jokowi’nin partiden
ihracıyla şimdilik tamamlanmış gözüküyor.
Parti yönetimince yapılan açıklamada, “... İhraç edilen
kişilerin yaptıklarından, partinin sorumlu olmadığı” vurgusu gözden
kaçırılmaması gereken bir detay gibi duruyor.
Bu noktada, Jokowi’nin başkanlık sürecinin yaklaşık son
iyi yılı boyunca önce gizli, ardından açıkça, PDI-P adayı yerine “Büyük
Endonezya Koalisyonu”nun başkan adayı olarak gündeme gelen Prabowo Subianto’yu
desteklemesinin, pek çok çevre tarafından eleştirildiğini hatırlamak gerekiyor.
Görevi kötüye kullanmak
Bunun yanı sıra, daha dikkat çekici olan, Jokowi’nin seçim
kampanyası sürecinde, -başkanlık ve başkan adaylığı seçilme yaşıyla ilgili
olarak-, aile fertlerini kayırmaya matuf olacak şekilde, başkanlık statüsünü ve
gücünü, “Anayasa Mahkemesi’ne müdahaleye varacak denli gücünü kötüye kullandığı”
yönündeki iddiların önümüzdeki dönemde yeniden gündeme geleceğini
söyleyebiliriz.
Bu gelişmelerin tuzu biberi olarak, Jokowi’nin kayınbiraderi
Anwar Usman, Anayasa Mahkemesi’nde yapılan seçimin ardından, 16 Mart 2023’de başkan
Jokowi tarafından , Anayasa Mahkemesi baş yargıcı olarak ataması ve sürecin onun
üzerinden yürütülmüş olması da, Jokowi’nin iki yıl öncesine kadar ülke genelinde
sahip olduğu ‘temiz, güvenilir siyasetçi’ tanımlamasına kara bir leke olarak
görülüyor.
Bu çerçevede, PDI-P’nin 16 Aralık’ta aldığı kararı, bunun
resmi bir açıklaması ve kanıtı olarak okunması mümkün.
Anwar Usman’ın yaklaşık bir yıl önce yüksek mahkeme etik
komitesi tarafından, aldığı kararlarda görevini kötüye kullanması dolayısıyla
açığa alındığını söyleyelim...
Bu anlamda, yukarıda dikkat çektiğim detay yani, “... ihraç
edilen kişilerin yanı Jokowi ve iki oğlunun yapıp ettiklerinden PDI-P’nin
sorumlu olmaması” önümüzdeki günlerde olası bir mahkeme sürecinin başlamasının
ipucunu içinde taşıyor diyebiliriz.
Megawati’nin rolü
Söz konusu ihraç kararlarının alınmasında, PDI-P başkanı
Megawati’nin alınan karardaki rolü tartışılmaz...
On yıllardır partinin başında olan Megawati’nin, sabık başkan
Jokowi’nin önce 2005 yılında Solo (Surakarta) belediye başkanı ve ardından, 2012’de
Cakarta Valiliği ve nihayet, 2014-2024 yıllarını kapsayan, iki dönem devlet başkanlığı
koltuğunda oturmasını sağlayan en önemli siyasi olduğunu unutmamak gerekir.
Bu anlamda, Jokowi’yi keşfeden ve önce yerel ve
sonrasında ulusal siyasete kazandıran kişinin Megawati olduğunu söylemek yanlış
olmayacaktır.
Bunu söylerken, Jokowi’nin -bugüne kadar yazdığım yazılarda
dikkat çektiğim üzere- bir poitikacı olarak Endonezya siyasetine getirdiği yeni
bir yaklaşımı yadsıyor değilim.
Ancak, Endonezya gibi siyaseti -içinde ‘kaos’da dahil
olmak üzere, pek çok dinamiği ve mekanizmayı içinde barındıran bir ülkede başkent
valiliği ve devlet başkanlığı süreçlerinde sadece kişisel meziyetlerin yeterli
olmadığı da bilinen bir husus.
Tam da bu noktada, yılların siyasetçisi Megawati’nin,
Jokowi’ye ulusal siyasette sağladığı yerin hakkını teslim etmek gerekir.
Cakarta valiliği
PDI-P’nin Jokowi ve iki oğlunun partiden ihracı için
niçin bugüne kadar beklediği sorulabilir.
Kanımca, Megawati liderliğindeki PDI-P, elini
güçlendirecek bir neden olarak yerel seçim sonuçlarını, özellikle de, Cakarta
Valilik seçimlerinin tamamlanmasını bekliyordu.
Cakarta Seçim Komisyonu 9 Aralık’ta yaptığı resmi
açıklama ile 27 Kasım yerel seçimini yüzde 50,7 oyla Pramono ve yardımcı adayı
Rano Karno’nun kazandığını ilan etti.
Devlet başkanı ve de ‘Büyük Endonezya Hareketi’nin adayı
Rıdwan Kamil ve yardımcısı Susono ise yüzde 39.4 oy aldı.
Açıkçası, PDI-P’nin adayının açık ara Cakarta valiliğin
ikazanmış olması Megawati’nin eline büyük bir koz vermiş gözüküyor.
Ve, yukarıda dikkat çekilen ihraç kararının alınmasında
kanımca, 27 Kasım’da yapılan yerel seçimlerde özellikle, başkent Jakarta Valiliği
sonucunun etkisi bulunuyor.
Pramono Anung’un, Megawati’nin 2001-2004 başkanlık
döneminde kabinede bakan olarak yer almış bir siyasetçi olması ve Cakarta
valilik seçimini kazanması hiç kuşku yok ki, Megawati liderliğindeki PDI-P’nin
ulusal siyasetteki öncü rolünü pekiştiren bir faktördür.
Tıpkı 2012’de olduğu gibi...
Önceki yazılarımızdan hatırlanacağı üzere, 2012 yılından
bu yana, Cakarta Valiliği, sadece bir yerel seçim ve yerel yönetim alanı olarak
anlaşılmıyor.
Bunun ötesinde, valilik kurumu ile devlet başkanlığı
arasında önemli bir siyasal bağın kurulmuş olduğu, bir başka ifadeyle söylemek
gerekirse, Cakarta valiliğinin devlet başkanlığı için bir geçiş organı işlevi bulunduğu
gözlemleniyor.
Bunun en önemli göstergesi, 2012 yılında, PDI-I’nin adayı
olarak Cakarta valisi olarak seçilen Jokowi’nin iki yıl sonra yapılan devlet
başkanlığı seçimlerine yine, PDI-P’nin adayı olarak girip kazanması ve bunu,
2019 başkanlık seçimlerinde de tekrar etmesinin rolünü unutmamak gerekir.
Bu süreci yani, valilik ve devlet başkanlığı sürecinin
ilişkilendirilmesi eğilimine, 2017-2022 yıllarında Cakarta valiliği yapmış olan
Anies Baswedan’ın 4 Şubat seçimlerine devlet başkanı adayı olarak katılmasında
da görmek mümkün.
PDI-P’nin Jokowi ve iki oğlunu partiden ihracı ile
Megawati ve Jokowi arasındaki siyasi husumetin bittiği anlamına geldiğini
söylemek güç.
Önümüzdeki günlerin, hem Jokowi ve iki oğlu kadar ve
belki de iktidar için bazı yeni sürpriz gelişmelere açık olduğunu söylemek
kehanet sayılmamalıdır.