Mehmet Özay 12.11.2018
foto: Asian Breking News |
ASEAN’da
17. Ekonomi Birliği Konsey Toplantısı bugün yapıldı. ASEAN dönem başkanlığını
yürüten Singapur’da gerçekleşen ve ekonomi bakanları düzeyinde gerçekleştirilen
zirve, belirsizliklerin yaşandığı küresel ekonomik gidişata karşın, birlik
içerisinde istikrarlı büyüme olanaklarını artırmaya yönelik olmasıyla aslında
bir tür meydan okuma anlamı taşıyor.
Bu
toplantılar, henüz çiçeği burnunda ASEAN Ekonomik Topluluğu’nun yakın ve orta
vadede hedeflerini belirlemesi ve bunların tedrici olarak hayata geçirilmesi
bakımından da önem taşıyor.
Öte
yandan, ekonomi bakanları zirvesi hafta boyunca gerçekleştirilecek zirvelerin
ilki olmasıyla dikkat çekiyor. Aşağıda değinilecek ekonomi alanındaki gelişmelerle
ASEAN hem altı yüz milyonluk bölge kamuoyuna ve hem de uluslararası çevrelere önemli
mesajlar veriyor.
ASEAN
ve APEC zirveleri hem on üye ülkeyi hem de ASEAN’la ikili stratejik ilişkileri
olan çeşitli ülkeleri biraraya getirecek. ABD ve Çin arasında bir süredir
kıyasıya devam eden ticaret savaşının olumsuzlukları kadar, bu ortamın
doğuracağı beklenilmeyen gelişmeler ASEAN’da sürecin dinamik bir şekilde
izlemesini gerekli kılıyor.
Bugün
yapılan ekonomi bakanları zirvesinde on üye ülke arasında elektronik ticaret
(e-ticaret) anlaşması için imzalar atıldı. Bu anlaşma ile bürokrasinin ortadan
kaldırması, zaman ve mekân dolaşımını hızlandırması hedefleniyor.
Ayrıca,
birlik içerisinde hizmet sektörleri arasında yakın işbirliğini öngören, ‘ASEAN
Hizmet Ticareti Anlaşması’ ile ASEAN Kapsamlı Yatırım Anlaşması
gerçekleştirildi. Hizmet sektörü on üye ülke arasında işbirliğinin
artırılmasını, kapsamlı yatırım anlaşması ise diğer ülkelerin ASEAN bölgesinde yatırımlarında
rekabetçi bir ortam bulmalarını kolaylaştıracak düzenleme olarak biliniyor.
ASEAN
ekonomi bakanları zirvesinde alınan bu kararlar, aslında daha önceki yazılarda
da dile getirdiğim üzere, bu yıl ASEAN dönem başkanlığını yürüten Singapur’un
hem kendi ulusla ekonomisi, hem de ASEAN bölgesel ekonomik varlığının
istikrarlı bir şekilde geliştirilmesi bağlamında yeni önerilere örnek teşkil
ediyor.
ASEAN
Ekonomi Birliği (ACE) 2025 vizyonu gerçekleştirmeye matuf bu girişimler
çerçevesinde, dönem başkanı olarak Singapur’un üzerine düşen görevi getirdiğini
söylemek mümkün. Söz konusu vizyon, bölgenin hem kendi içinde hem de
uluslararası arenada liberal ekonomi değerlerini benimsediğinin ve bundan taviz
vermek istemediğinin bir göstergesi.
Bölgede
ekonominin can damarı olarak da bilinen Ada’da ASEAN İşadamları Danışma Konseyi
yıllık toplantısı da yapıldı. Başbakan Lee Hsien Loong, politika yapıcılar ve
iş çevrelerinden yaklaşık bin kişinin katıldığı açılışta yaptığı konuşmada,
küresel anlamda yaşanan siyasi çalkantılar ile ekonomik kalkınma arasındaki
çelişkiye dikkat çekti.
Yukarıda
dikkat çekilen anlaşmalarda da olduğu üzere, Singapur hükümeti, Güneydoğu Asya
bölgesinde ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için entegrasyonun önemine
sürekli dikkat çekiyor. Küçük bir Ada ülkesi olması, çevresindeki komşu
ülkelerle 20. yüzyıl ikinci yarısında yaşanan siyasi anlaşmazlıklar ve hatta
tehditler karşısında Singapur yönetimi varlığını büyük ölçüde ekonomik
kalkınmaya odaklandırmış durumda.
Singapur’un
çabası bir yana, küresel ekonominin öncü ülkeleri bölgenin hammadde zengini, ucuz
iş gücü, genç nüfusu gibi faktörlerle uzunca bir süredir dış yatırımlarını
yönelttikleri bir bölge olma vasfı taşıyor. Ancak burada Singapur’un ulusal ekonomi
politikası, bölgede halen dikkat çeken potansiyel zenginliğin sürdürülebilir ve
bölge halklarının da yararına olacak şekilde kullanılmasıyla bağlantılı.
Singapur’u
bu konuda istikrarlı bir şekilde ekonomi, ticaret ve yatırımlar konusunu
gündeme getirmesinde, adına ‘otoriter’ denilen siyasi rejiminin Ada toplumunda
sağladığı görece çatışma yönelimine maruz kalmayan siyasal ve toplumsal
ilişkileri önemli yer tutuyor. Yanı başında ve hatta Singapur’la
kıyaslanmayacak ölçüde devasa ekonomik potansiyellere sahip komşu ülkelerinin
siyasal ve toplumsal sorunları ekonomi alanında yolsuzlukları beraberinde
getirmesi bölgede bu alanda öncü gücün Singapur olmasında başat bir rol
oynuyor.
Singapur’un
ekonomi söylemini cazip kılan bir diğer husus hiç kuşku yok ki, özellikle ABD
yönetiminde içe kapanmacı bir ekonomi modelin uygulanmakta oluşu. Elbette
bununla, Singapur’un ABD’ye kafa tuttuğunu söylemek durumunda değiliz. Ancak ABD-Çin
ticaret savaşında da ortaya çıktığı üzere çeşitli sektörler hem üretim merkezi
hem de yeni pazarlar bulma konusundaki arayışlarında şeffaf ekonomi
yönetimlerinin olduğu coğrafyalara yönelme arzuları karşılarına Singapur gibi
bu yöndeki politikalarıyla bilinen bir ülkeyi çıkarması bir şans eseri değil,
aksine bu ülkenin yapıcı ekonomi politikalarının bir ürünü.
Bu
anlamda, ABD’de Trump yönetiminin içe kapanmacı ekonomi politikaları karşısında
öncelikli Çin’i hedef alan ve ardından bazı ülkeleri de listeye alarak devam
ettirdiği korumacı politikalara bölgeden yükselen seslerden biri belki de ilki
olan Singapur’un bu anlamda önemli bir rol oynadığını söylemek gerekir.
19.
yüzyılın başlarında, daha kurulduğu ilk yıllardan itibaren rekabetçi bir
ticaret ve ekonominin var olduğu Ada ülkesi Singapur, bu özelliğini sürdürmesi
kadar, ASEAN içerisinde liberal ekonomik değerlerin öncüsü olarak da gündemi
belirlemeye çalışıyor. Singapur’un bu rekabetçiliği, bu ülkeyi küresel
kapitalizmin bölgedeki önemli bir sahası olmasına yol açarken, bu ülke yönetimi
içinde yaşanılan dönemin getirdiği bazı özellikleri kendi ve bölgesi lehine
kullanacak şekilde rekabetçi bir ortama yönlendirmekten de kaçınmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder