Mehmet Özay 03.09.2018
Geçen hafta Kuala
Lumpur’da gerçekleşen bir görüşmenin Singapur’daki yankıları sürüyor.
Aralarında eski siyasetçi, sanatçı, aktivistin bulunduğu Singapurlu beş kişiden
oluşan bir grubun Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da başbakan Dr. Mahathir
Muhammed’le görüşmeleri Ada’da yankı buldu. Ada Cumhuriyeti içişleri bakanı K.
Shanmugam başta olmak üzere bazı kişilerin konuyla ilgili görüş beyan etmeleri,
konunun ciddiyetini göstermesi açısından önemli olduğu gibi, Malezya’da seçim
sonrası gelişmelere dair bazı öngörülerimizle uyuşması açısından da dikkat
çekici.
Kuala Lumpur’daki
toplantıya katılan Singapur’lu sivil tarafın, Ada siyasal ve toplumsal yaşamına
dair eleştirel olarak değerlendirilen yaklaşımlarının tek başına önemli olması
kadar, bu gelişme de görüldüğü üzere, ziyaret ettikleri kişinin Dr. Mahathir
olmasının kendine özgü bir yeri var. Bu buluşmanın sıradan bir ziyaret olmamanın
ötesinde, önümüzdeki yıl Ada’da yapılması plânlanan demokrasi konulu bir
toplantıya Dr. Mahathir’in konuşmacı olarak davet edilmesidir.
Singapur İçişleri bakanından tepki
Yukarıda dikkat
çekilen toplantının kamuoyunda gündeme gelmesi üzerine, Singapur içişleri
bakanının Shanmugam’ın açıklaması gündeme oturdu. Bakan Shanmugam, “Hayır, asla
kabul edilemez” diyerek, bu daveti ve davetin konuşma konusu ve konuşmacısını Ada
siyasetine bir müdahale olarak gördüğünü ortaya koydu.
Adalı ziyaretçilerden
tarihçi Thum Ping Tjin’in, Singapur politikasına dair kaleme aldığı eserini Dr.
Mahathir ile paylaştığı anı yansıtan fotoğrafı ve buna iliştirilen Dr. Mahathir’in
Güneydoğu Asya’da demokrasinin, insan haklarının, konuşma özgürlüğünün yaygınlaştırılması
konusunda öncü bir rol oynaması konusundaki davet, bir anlamda Ada siyasal
yaşamında egemen güç olan kesimlerde yani iktidar çevresinde hoş karşılanmadığı
aşikâr.
Asyalı eliyle demokrasi
“Güneydoğu Asya’da
Demokrasi” başlıklı bir konuşmanın Ada’da gerçekleştirilmesi, kuruluşundan bu
yana Ada’nın, özellikle kurucu başbakan Lee Kuan Yew’un başını çektiği Halkın
Eylem Partisi (DAP) merkezli egemen siyaset çevrelerinde, Asya yönetim tarzı ve
demokrasi pratiğini savunma çabalarına ters düşen bir duruma tekabül ediyor.
Ancak şimdiki durumda şöyle bir fark var.
Düne kadar, Batılı
liberal demokrasi talepleri, bizzat Batılı ülkelerden gelir ve bir tür küresel
baskı unsuru olarak işlevselleştiriliyordu. Bugün bölgenin demokratikleşmesi
veya daha doğrusu demokrasinin talep ettiği ve içerdiği daha geniş çerçevenin
hayata geçirilmesi konusunda komşu ülke Malezya başbakanının işe soyunması ve
öncülük etmesi yönünde bir talep olduğu gözleniyor.
Singapurlu aktivist
grubun sözcüsü konumundaki tarihçi Thum’ın yaklaşımı, Malezya’nın 9 Mayıs
seçimleriyle birlikte bölgede, yani Güneydoğu Asya’da demokrasi konusunda öncü
bir konuma geldiğine işaret ediyor. İşte bu nedenledir ki, önümüzdeki yıl bölgede
yapılacak demokrasi konulu etkinliğe bu nedenle Dr. Mahathir davet ediliyor.
Singapur’da oluşan
resmi tepkiden hareketle, Singapur toplumsal yaşamında oldukça hassas bir konu
olan konuşma ve toplanma özgürlüğü gibi bazı temel ‘haklar’ hususundaki siyasi
duyarlılığa dokunduğu anlamını çıkarmak zor değil. Bu konuya devam etmeden
önce, söz konusu Singapurlu grubun niçin Malezya Başbakanı Dr. Mahathir’i
ziyaret etme gereği duydukları üzerinde durmak gerekir.
9 Mayıs seçimlerinin bölgede artçı dalgası
Aslında bu bizim
için bir sürpriz değildi. 9 Mayıs seçimlerinin Malezya’da siyasal yaşamı ve
toplumsal gerçekliğe yönelik ciddi bir gelişme olduğuna o dönemki yazılarımızda
değinmiştik. Hatta bu etkinin, sadece Malezya sınırlarını aşarak Güneydoğu
Asya’daki bazı ülkelerde de yansıması olabileceğine işaret etmiştik.
Bugün Singapur’da üst
düzeyde sürdüğünü ifade edebileceğimiz tartışma konusu olan gelişme, tam da
böylesi bir duruma tekabül etmesiyle dikkat çekiyor. Dolayısıyla bugün Singapur
ve Malezya basınına yansıyan gelişmeler, Malezya seçimlerinin bölgede ne türden
yansımaları olabileceği konusundaki öngörümüzü doğruladığı anlamına geliyor.
Açıkçası, Dr.
Mahathir’in ‘demokrasi konusunda’ söyleyecekleri bizatihi demokrasi
çerçevesinde yeni şeyler olmayacaktır. Ancak Dr. Mahathir’in ilerlemiş yaşının
verdiği dinçlik, daha da ötesi sahip
olduğu ve birikimsel bir nitelik arz eden siyasal tecrübesi ve 2016 yılında
başlayan 9 Mayıs seçimlerine giden süreçte kendi siyasal anlayışında ortaya
çıkan iç dönüşümünden hareketle anlamlı olacağına söyleyebilirim.
Dönüşüm diyoruz,
çünkü 22 yıllık başbakanlığı sürecinde Dr. Mahathir, tıpkı Lee Kuan Yew’un
demokrasi anlayışının benzerini hem teorik hem pratik olarak ortaya koyuyordu. Bu
bağlamda, Malezya siyasal yaşamına bakıldığında, demokratikleşme süreçlerinin belli
bir standarda bağlanmış seçim süreçleri ile sınırlılığı dikkat çekiyor(du).
Demokrasinin bu
versiyonunun hayata geçirilebilmiş olmasının da, hiç kuşku yok ki, uzun bir
dönem İngiliz sömürgeciliğinde kalmış Malaya’da kendinde doğal bir süreç olarak
görülebilir. Ancak, sembolik de olsa adına sultanlık denilen monarşinin
bulunduğu, farklı ırk temelli toplumsal yapılaşmanın başat bir özellik arz
etmesi, Müslüman Malay nüfusun kendine has karakteristikleri ve bu Malay
nüfusunun neredeyse her açıdan korunmaya matuf özellikleri gibi bir çırpıda
akla gelecek hususiyetler Malezya demokrasisinin, elbette İngiliz Adaları
demokrasisine benzemeyeceğini ortaya koyuyordu.
Tarihi tecrübe ve dönüşüm
Dr. Mahathir’in
siyasal yaklaşımında demokratikleşme yönündeki eğilimi doğuran nedenlere burada
değinmeyeceğim. Ancak bu siyasetçinin kendi kişisel tarihinde yaşanan dönüşüme
belki bazı atıflarla kısaca vurgu yapmakta fayda var. Örneğin, 3 Nisan 2001
tarihinde Malezya Üçüncü Perspektif Planı çerçevesinde federal mecliste yaptığı
konuşmayı hatırlayabiliriz.
Dr. Mahathir,
ülkede değişim isteyenlere atfen acaba ülke barışçıl bir toplumsal atmosferi
teneffüs etmiyor mu ve ekonomi iyi gitmiyor mu diyordu. Demokrasi talepleri
karşısında siyasetin bir numaralı ismi olarak Dr. Mahathir, Malezya’nın çıkarları
söz konusu olduğunda uluslararası normlardan vaz geçebiliriz bağlamında
sözleriyle ortaya çıkıyordu. Bu ve benzeri yaklaşım, tıpkı, bugün Singapur
içişleri bakanının söyleminde olduğu gibiydi.
Bunun ötesinde, o
dönem, liberal ekonomiyle at başı gitmesi gereken ve beklenen demokratik uygulamalara
yönelik yukarıda dile getirilen eleştirilerinde Dr. Mahathir yalnız da değildi.
Singapur hükümetinde başbakanlıktan emekli olduktan sonra, kendisi adına
oluşturulan özel bakanlıkta ülke yönetimine söz sahipliğine devam eden Lee Kuan
Yew da bulunuyordu.
Güneydoğu Asya’ya model olma
Güneydoğu Asya’nın
son birkaç on yılda tecrübe ettiği ekonomik kalkınmaya paralel olarak altı yüz
milyonu bulan geniş halk kitlelerinin adına demokratikleşme denilen rejimin
talepleri ve gerekliliklerine ulaşma konusunda içerden ve dışardan çabalar
dikkat çekiyordu. Bunun en son örneğini, Myanmar’da 2015 seçimlerinde demokrasi ikonu
olarak ortaya çıkan Su Çi (Suu Kyi) şahsında tanık olunmuştu. Ancak Su Çi’nin
Myanmar siyasetindeki başarısını toplumsal ve siyasal dönüşümleri sağlamada -henüz-
ortaya koyamamış olmasının doğurduğu endişe, sadece bu ülke için değil, bölge
için bir kayıp anlamına geliyordu.
Bugün gelinen
noktada, tüm handikaplara rağmen, bölgenin demokratikleşmesinde öncü rolü
Malezya’nın oynayabileceğini söyleyebiliriz. Ve bu bağlamda, bu yönde bir başlangıç
kabul edilebilecek 9 Mayıs seçimlerinde 60 yıllık iktidarı değişmesinde Dr.
Mahathir’in rolü olduğuna kuşku yok.
Ancak aynı
siyasetçinin demokrasi anlayışının da öyle birden bire Batılı liberal demokrasi
kulvarına sıçradığını söylemek mümkün değil. Bunun böyle olmasını beklemek de
bölgenin ve ülkenin şartlarında kanımca anlamlı olmayacaktır. Ancak Dr.
Mahathir’in yaptığı şey, tıkanmış olan Malezya siyasetine kendi iç dinamikleri
içerisinde ve hatta hazır bulduğu bir ortamda değişimi olanaklı kılacak pragmatik
adımlar atmış olmasıdır.
Ve öyle ki, tüm bu
özelliklere rağmen, Malezya’da geçen zaman zarfında gelişme gösteren siyasal ve
toplumsal talepleri, şayet ‘demokrasi’ şemsiye altında toplayıp ortaya koymak
gerekecekse bunun en azından son dönemdeki temsilcisinin Enver İbrahim olduğunu
teslim etmek gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder