Mehmet Özay 05.02.2018
Güneydoğu
Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) 2018 dönem başkanlığını üstlenen Singapur, 4-6
Şubat günleri arasında yapılmakta olan birliğin ilk önemli toplantısı olan
Dışişleri Bakanları toplantısına ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl ellinci kuruluş
yılını kutlayan ASEAN, Singapur’un dönem başkanlığıyla, aynı zamanda yeni bir
döneme de adım atmış sayılıyor.
Soğuk
Savaş döneminin bir ürünü olarak gündeme gelen ASEAN, farklı eko-politik
yapılanmalara mensup üye ülkelerin nasıl bir ‘birlik’ oluşturup oluşturamadıkları
tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, birliğin çok farklı
jeo-politik ve stratejik işbirlikleri ağının söz konusu olduğu bu dönemde
ikinci ellinci yıla girdiği konusunda da şüphe bulunmuyor.
Singapur
dönem başkanlığında da, ASEAN toplantılarının her daim gündemi belirleyen sorunları
siyasi güvenlik, ekonomik işbirliği ve sosyo-kültürel birlik, bugün de
varlığını hissettirmeye devam edecektir.
Bununla
birlikte, Singapur dışişleri bakanlığınca yapılan açıklamada, yukarıda
zikredilen söz konusu konuları şu veya bu şekilde kapsayacak şekilde, ASEAN’da
bu yeni dönemde esneklik ve yenilikçi politikaların gündeme getirileceğine
vurgu yapıldı.
Bunun
neye tekabül ettiğini ise zaman gösterecek. Bu bağlamda, özellikle son birkaç
dönemdir örneğin Kamboçya ve Filipinler dönem başkanlıkları sırasında Çin’in Güney
Çin Denizi üzerinde hakimiyet kurma ve geliştirme çabaları gibi halen küresel
önemi devam eden konularda, karşılaşılan krizlerin yaşanıp yaşanmayacağı merak
konusu.
Ancak
Singapur’un son dönemde, örneğin Kamboçya ve Laos gibi Çin’e görece fazla
bağımlılık sergileyen ülkelerin ve Filipinler devlet başkanı Rodrigo Duterte’nin
ABD ile siyasi ittifakta çatlak anlamı taşıyan ve bu ülkeyi Çin’e yaklaştırma
eğilimleriyle ilintili nükseden sorunların tekrarlanması beklenmiyor. Bu
noktada, Singapur yönetiminin, ASEAN’da iç istikrarı ve gelişimi sağlamaya
yönelik yapıcı bir tutum ve politika izleyeceğini söylemek mümkün.
Yukarda
dikkat çekilen husus, belki de önümüzdeki dönemde bölgedeki üye ülkelerinin,
bölge dışındaki güçlerle ikili anlaşmalarının ASEAN’ın birliğine ne denli katkı
veya zarar yapıp yapmadığının da gündemde önemli bir şekilde yer alacağına
işaret ediyor. Bu konuda bir süre önce açıklama yapan
Bu
noktada, Singapur’un önemli düşünce kuruluşlarından S. Rajaratnam Uluslararası
Çalışmalar Okulu başkan yardımcısı Ong Keng Yong geçen yılın son günlerinde yaptığı
bir açıklamada bu konuya dikkat çekmiş ve bu yöndeki gelişmelerin tekil üye
ülkelerin küresel güçlerle ilişkilerinin ASEAN içinde birlik politikaları ile
uyuşup uyuşmayacağını üzerindeki etkisine vurgu yapmıştı.
Bu
çerçevede, 4-6 Şubat tarihleri arasında yapılacak toplantılarda son yıllardaki
konu başlıklarından Güney Çin Denizi gibi birlik içerisinde ayrışmayı
körükleyen konunun öne çıkması beklenmiyor. Bunda Singapur yönetimi Kore
Yarımadası’nda zaten dinmek bilmeyen çatışmacı süreci çerçevesinde, Çin gibi
taraf bir ülke üzerinde şu veya bu şekilde siyasi baskı anlamı taşıyacak veya böylesi
bir tutumu körükleyecek söylem ve eylemlerden uzak durma çabası bulunuyor.
Tabii
bununla birlikte, Singapur’un birlik içerisinde Çin’le ilişkilerde her yönüyle
katalizör rolü oynama kapasitesini dün olduğu gibi bugün de devam ettireceğini
beklemek şaşırtıcı olmayacaktır. ASEAN ile Çin arasında geçen yılkı son
toplantılarda, Güney Çin Denizi anlaşmazlığını sonlandırmaya yönelik olarak bir
başvuru kaynağı olacak bir anlaşmaya ulaşılması konusundaki görüş birliğine
varılmıştı. Bu yıl Singapur dönem başkanlığında bu konuda önemli bir adım
atılması beklenebilir.
Bu
yılın, aynı zamanda ASEAN ve Çin arasında stratejik ortaklığının 15. yılına
denk gelmesinin sembolik etkisi kadar, yukarıda zikredilen sürecin sağlıklı bir
şekilde yürütülmesine de psikolojik bir desteği olacaktır. Öte yandan,
Singapur’un Çin’in deniz ve kara ipek yolları projesine teknolojik ve insan
kaynağı konusundaki desteği ve Çin yönetimiyle açık işbirliğinin ASEAN – Çin ilişkilerini
pragmatik işbirliği üzerinden yürütme konusuna işlevsellik kazandıracaktır.
ASEAN
içinde öne çıkan bir başka sorunlu alan olan çatışma bölgeleri, barış süreçleri
konusunda Singapur yönetimin nasıl bir yaklaşım sergileyeceği merak konusu.
Örneğin, bir kenara terk edildiği izlenimi uyandıran Mindanao Barış Süreci,
Tayland’da cunta rejiminin, şu veya bu şekilde önünü kestiği Patani barış
görüşmeleri ve de Myanmar’da Arakan konusundaki hiç de ümit vermeyen durum karşısında
ASEAN’ın siyasi birlik ve halklarına özgürlük bahşetme noktasında bir çıkış
yapıp yapamayacağı gözlemlenmeye değerdir.
Singapur’un
ASEAN’ın siyasi liderliğine oynayabilecek bir kapasitesi olup olmaması bir yana,
daha çok bu sürece ve de özellikle ekonomik yapılaşma konusunda da pragmatik
yaklaşımıyla katkıda bulunmayı yeğleyen bir çaba sergiliyor. Ticarette liberalleşmenin
öncüsü olan Singapur, Donald Trump yönetiminin askıya aldığı Trans Pasifik
İşbirliği Anlaşması’nın, Amerikayla veya Amerikasız hayata geçirilmesi
konusunda en agresif çabayı sergileyen ülke görünümünde. Bu yıl, ASEAN dönem
başkanı olarak da bu konuda devam eden süreci en iyi şekilde yönetmeye çalışacaktır.
Bu
yaklaşım da, Singapur’un abartmadan söylemek gerekirse, kuruluşundan bu yana
bölgede siyasi ve de ekonomik istikrarın varlığının bu Ada devleti üzerinde doğrudan
etkisiyle bağlantılı bir husus. Bu nedenle, yıl boyunca yapılacak toplantılara
hazırlık niteliği taşıyan bugünlerdeki toplantılarda ‘smart’ şehirler, siber
güvenlik ve terörizm, dijital ekonomi ve e-ticaret gibi konu Singapur’un çokça
önemsediği ve öncellediği konu başlıklarının öne çıktığı görülmektedir.
‘Smart’
şehir olgusunun, aslında iki yıl önceki dönem başkanı Malezya’nın gündeme
taşıdığı ‘halklararası ilişkilerin geliştirilmesi’ yaklaşımının bir devamı
mahiyetinde düşünmek mümkün. ASEAN’ı oluşturan ülke halkalarının çeşitli
projelerle birbirleriyle ilişkilerinin geliştirilmesi ve smart şehirler
işbirliğinin çıkış noktası ise, ASEAN’da siyasi birliğe karşılık on ülke
halkları arasında arzu edilir bir birliktelik ruhunu yakalamaya matuf çabaların
eksikliğidir. Kaldı ki, Filipinler, Myanmar, Endonezya gibi çok etnikli
yapıların egemen olduğu ülkelerin ulus-devlet yapılaşmasının bile ne denli
sorunlu olduğu dikkate alındığında, aslında ASEAN içerisinde bölgesel birlik
ruhunu yansıtılmasında eksiklikleri fazla görmemek gerekir.
Ada
ülkesi Singapur, ASEAN içerisinde siyasi bir liderlik konumundan ziyade sahip
olduğu finans, teknoloji ve ticaret merkezi olma vasfıyla birlik içerisinde birliği
pekiştirici bir rol oynamaya devam edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder