Mehmet Özay 12.08.2016
Bir
süredir ‘1 Malezya Kalkınma Fonu’ (1MDB) usulsüzlükleriyle çalkalanan
Malezya’da iktidarın büyük ortağı Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu (UMNO)
içinde yaşanan kopmaların ardından, ‘Malezya Yerli Birlik Partisi’nin (Parti
Pribumi Bersatu Malaysia -Bersatu) kurulmasıyla siyaset yeni bir evreye
taşındı. 9 Ağustos’da İçişleri’ne yapılan başvuruyla siyasi hayata ‘merhaba’
diyen yeni parti, ‘etnik Malay’ siyasi partisi olma özelliği taşıyor. Partinin
gelen başkanı ise, 1MDB usulsüzlüklerinin konu olduğu soruşturma ve
araştırmalar sürecinde, UMNO içinde sesi giderek gür çıkan ve UMNO genel başkan
yardımcısı, Başbakan yardımcısı ve Milli Eğitim Bakanı görevleri gibi çok
önemli yetkilerle donanmış Muhyiddin Yasin. Partinin çıkış nedeni kadar, temel
ilkeleri ve hedefi bağlamında görüşler ve eleştiriler daha ilk günden gündeme
gelmeye başladı. UMNO içerisinde önemli
bir kırılma olarak değerlendirilebilecek bu gelişmeyi, yaklaşık bir yılı aşkın
bir süre önce Malezya İslam Partisi (PAS) içerisinde yaşanan kırılmayla şu veya
bu şekilde ilişkilendirmek mümkün. Ancak bu yazıda yeni kurulan ‘etnik Malay’
partisi bağlamında Malezya siyasetindeki gelişmelere değinmekte fayda var.
Dr. Mahathir Muhammed: Partinin
fikir babası
Yeni
partinin gündeme gelmesinde hiç kuşku en büyük amil, kimi çevrelerce ülkenin
modern tarihindeki en büyük yolsuzluk hadisesi kabul edilen 1MDB oldu. Her ne
kadar, ülkedeki ‘yolsuzlukla mücadele kurumu’, ‘baş savcılık’ gibi çeşitli
yasal kurumların yolsuzlukla ilgili soruşturmaları sonrasında fonun kurucusu ve
bir dönem başkanlığını yürüten başkanı Başbakan Necib bin Rezak’ın usulsüzlük
yaptığına dair ‘herhangi bir veri olmadığı’ sonucuna ulaşılmış olsa da,
muhalefet çevreleri ve akabinde eski Başbakanlardan Dr. Mahathir Muhammed’in
konuyla ilgili tartışmaları sürekli gündeme taşımalarının büyük rolü bulunuyor.
Dr. Mahathir’in bu konudaki görüşünün muhalefetle benzerlik göstermesi ve hatta
bazı gösterilerde ve toplantılarda muhalefetin önde gelen isimleriyle birlikte
yer alması UMNO cephesinde ‘ihanet’ olarak değerlendirildi. Kurt politikacı Dr.
Mahathir ise, nasıl 2003 yılında Ahmed Badavi’yi başbakanlığa taşıyıp ve
ardından 2009’da onun yerine Necib bin Rezak’ı başbakanlığa getirmede ‘mahir’
bir politika izlediyse şimdi de, Necib bin Rezak’ı ileri sürdüğü dayanaklar
nedeniyle yerinden etmek istiyor. Bu bağlamda, muhalif siyasiler gibi ya da
onlardan daha da ağır bir şekilde Başbakan Necib bin Rezak’ı eleştirmekten geri
kalmıyor. Başbakan Necib bin Rezak, UMNO iç dengeleri harekete geçirilerek
koltuğundan edilemediğinde çözümü UMNO’yu bir iki yıl içinde yapılacağı
beklenen genel seçimlerde oy kaybına uğratarak yerinden etmek için yeni parti
fikrini ortaya atan da Dr. Mahathir.
Muhalefet ve Bazı UMNO
mensuplarında hedef birliği
Başbakan’ı
hedef alma noktasında, UMNO üyeleri ve muhalefetin yan yana bulunması Malay
siyasetinde yeni bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Muhalefet çevreleri, Dr.
Mahathir ve UMNO içerisindeki bazı grupların Başbakan Necib bin Rezak’tan
‘kurtulmak’ istemelerinin nedeni farklı olsa da, aynı hedefte birleşiyorlar.
Muhalefet, 57 yıldır ülkeyi yöneten UMNO iktidarına son vermek istiyor. Dr.
Mahathir ve UMNO içerisinde onunla birlikte hareket edenlerse, 2018’de yapılması
beklenen 14. genel seçimlerde, hiç olmadık ‘yolsuzluklara’ adı karışan bu
Başbakan’la UMNO’nun kazanmasının mümkün olmayacağı argümanını ileri sürüyor.
Yani, muhalefet ülkenin kötü yönetildiğini ileri sürerek ‘doğal olarak’ iktidar
arzusuyla hareket ederken; Dr. Mahathir de, bir UMNO üyesi olarak ‘doğal
olarak’ partisinin geleceğinden kaygı duyuyor. Bununla birlikte, muhalefet ve
Dr. Mahathir’in ideolojik bir benzerlikten veya hareket noktasından biraraya
geldiğini ileri sürmek güç. Dr. Mahathir eleştirileriyle Başbakanı köşeye
sıkıştırmayı bir yöntem olarak sürdürse de, Başbakan Necib bin Rezak da arzu
edilen karşılığı bir türlü ver/e/miyor. Bu durum, Dr. Mahathir’in Başbakanı
giderek daha ağır bir ‘bombardımana’ tutmasına yol açarken, UMNO içinden Başbakan
adına başkaları öncü rolü oynayarak Başbakanı savunmak zorunda kalıyor. Aslında
Başbakan Necib bin Rezak’ın cevap ver/e/memesinin ardında siyaset yapma
biçiminden öte, kişisel özelliği gündeme getirilmesi gerekir. Bu anlamda,
Başbakan’ın, Malezya siyasetinde karizmatik lider örneği olarak
gösterilebilecek Dr. Mahathir ve bir dönem onun yardımcılığını yapmış olan
Enver İbrahim’le kıyaslanması mümkün değil. Bu tespite, ülkenin önde gelen bir
medya kuruluşunun başındaki kişiyle yaptığım bir sohbet sırasında “Başbakanımız
kendine yöneltilen iddiaları bastıramıyor” bağlamında aldığım cevapta da
rastlamıştım.
UMNO Hiyerarşisi aşılamadı
Bu
süreçte, özellikle 2015 yılında gecikmeli olarak yapılan UMNO yıllık genel
kurul toplantısında Dr. Mahathir’in hedefi parti iç mekanizmasını harekete
geçirerek Başbakan’ı istifaya zorlamak ve yerine başbakan yardımcılarından
birini ve de tabii ki, parti hiyerarşisi dikkate alındığında Muhyiddin Yasin’in
gelmesinin yolunu açmaktı. Ancak partinin son derece hiyerarşik yapılanmasını
‘delip’ genel kurulda delegelerin önünde hitap etme imkânı bulamayan muhalefet
grubu kendi imkânlarıyla alternatif toplantılar tertip ederek seslerini
duyurmak istedi. Dolayısıyla ne o süreçte ne de sonrasında parti genel
başkanının değişmesi gibi bir hadise yaşanmadı. Bunda bir kez daha Malezya
siyasetinde baş aktör rolündeki UMNO’nun genel başkanı hüviyetini de taşıyan
Başbakan’ın geleneksel olarak kurgulanmış partiyi ‘yönetme biçimi’nin etkin
olduğu görülüyor. Yani, karar mekanizmalarının hiyerarşik olarak işlediği parti
yapısı, parti kadroları ve tüm teşkilatlarda ‘maddi’ ilişkileri de belirleyecek
şekilde Başbakan’ın iki dudağından çıkan sözlerle belirleniyor. Parti içinde
eleştirilere bir kez başlamış olan Muhyiddin Yasin gibi, Kedah Eyaleti eski Başbakanı
Muhkriz Mahathir, parti genel başkan yardımcılarından ve Sabah Eyaleti’nde son
derece güçlü bir siyasetçi olan Şafii Abdal da yönetimdeki görevlerinden ve de
partiden ihraç edildiler. ‘Emekli’ siyasetçi olsa da UMNO üyeliği devam eden
Dr. Mahathir de geçen Şubat ayında UMNO üyeliğinden ayrılmıştı.
Yeni Parti Çözüm mü?
9
Ağustos’da İçişleri Bakanlığı’na bağlı birime parti kuruluş dilekçisini veren
isim ‘yetmiş’ yaşındaki Muhyiddin Yasin, aynı zamanda partinin genel başkanı.
Parti genel başkanlığına getirilmesinin genelde Müslüman Malay siyasetinde,
özelde ise UMNO içerisinde geniş kitleleri birleştirebilecek siyasetçi ‘kıtlığının’
bir göstergesidir. Öyle ki, kimi çevreler, yeni partinin kuruluşunu kamuoyuyla
paylaşan eski başbakanlardan Dr. Mahathir Muhammed’in partinin başına
geçebileceği yolundaki söylenti düzeyinde de olsa yaklaşımları, nihayetinde
yetkin Müslüman-Malay siyasetçi sıkıntısına dolaylı bir göndermeden başka bir
anlam ifade etmiyor.
Bersatu,
yani ‘Birlik’ anlamına gelen yeni parti ile birlikten kastedilen
‘Müslüman-Malay’ seçmenler. Bu noktada yeni partinin karakteristik özelliği,
partinin önde gelen kurucu figürlerinin ayrıldığı UMNO’yla benzerliği dikkat
çekiyor. Burada şu hususa dikkat çekmekte fayda var. Malezya siyasetine ve toplum
yapısına yabancı olanların veya yüzeysel ‘gözlemlerle’ yetinenlerin, bu
toplumun Malay-Çin-Hintli başta olmak üzere sayısı on beşi bulan temel etnik
yapılarının ve ülkenin sergilediği ‘ekonomik kalkınma’ bağlamının da katkısıyla
‘etnik çoğulculuğun’ pozitif bir bağlama oturtulduğu ve tüm Malezya halkının,
iç içe huzur içinde yaşadığı yönlü bir algıya neden oluyor. Ancak gerçekte, sömürge
döneminde şekillendirilen ‘parçalı’ toplum yapısının, bağımsızlık sonrasındaki
en temel devamlılığı yani bu parçalılığı, ‘etnik ayrım’ üzerine kurulan siyasi
partilerde bulmak mümkün. Bu bağlamda, ‘ulus-devlet’ gibi oldukça ideal bir
siyasi kavramın toplumun genelinde görmek bir yana, varoluş temellerini kendi
etnik yapılarına dayandıran siyasi partiler, bizatihi bu ideal kavramın somut
bir veçhesinin yansımasına mani oluyor. Bu nedenle, bir dönem kendisi de UMNO
içinde bakanlık düzeyinde yer almış olan avukat Zaid İbrahim yeni parti içinde
yer almama nedenini, Birlik partisinin de UMNO’nun izinden gideceği görünüşüne
dayandırıyor. Bu noktada yeni partinin hedefinde UMNO’nun geleneksel oy
kitlesini oluşturan ve ağırlıklı olarak kırsalda yaşayan Müslüman Malay kitlesi
bulunuyor. Kimi çevrelerin, yeni partinin sağlam bir ideolojik temele oturmadığı
yolundaki eleştirisi de son derece haklı. Çünkü partinin hedefinde, örneğin
UMNO’dan ‘atılan’ Enver İbrahim’in Malezya siyasetine 2000’li yılların başından
bu yana ‘reform’ kavramını ve içeriğini dolduracak siyasetine benzer bir
yapılaşma mevcut değil.
Bir
dönem başbakanlık yardımcılığı yapmış Musa Hitam’ın, “Malezya bir zamanların
Filipinleri olmaya doğru gidiyor” demesi veya on yıllarca ülke ekonomisini
yöneten önemli beyinlerden biri Tengku Rezali Hamza’nın, “Bağımsızlıktan bu
yana ülke bu kadar olumsuz bir dönem yaşamadı” söylemi acil bir çözümü gerekli
kılıyor. Ancak yeni partinin bu ‘çözümü’ ne kadar sağlayıp sağlayamayacağını
zaman gösterecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder